Bu Blogda Ara

24 Ekim 2018 Çarşamba

BİZ ROMAYI YAKAMADIK ROMA BİZİ YAKTI :)


Floransa ve Venedikte yaşanan aksaklıklar peşimizi bıraktı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.!!!

Asıl bombalar Romada yaşandı.Önceki yazımda bahsettiğim gibi Venedikteydik.
Hayali rotamızda Venedik'ten Roma'ya  tren ile gidecektik fakat, tren fiyatlarını 30-45 Euro arasında  görünce paralarımız tutuştu yok anam yok bunun başka bir yolu olmalı dedik.

20 Euroya Flix bus otobüsü imdadımıza yetişti,sandık ve yanıldık :)Roma planımızı iki gün üzerinden yapmıştık.Erken binip 3-4 gibi Romada olsak o günü değerlendiririz en iyisi otobüsle gidelim dedik ve bindik.

Otobüs tahminimizden 2-3 saat fazla sürdü ve biz 18.00 gibi Romadaydık. Merkezden otele bineceğimiz otobüsü biliyorduk.Terminali bulduk ve otobüse bindik,hangi durakta ineceğimize dair hiç bir bilgimiz yoktu.Tahmini yol 20 dk diye hatırlıyorum.Ormanlardan garip yollardan geçiyoruz ama yakın bir bölgede olmadığımız anlaşılıyor,yanımdaki kıza sordum şu mahalleye yakın mıyız diye,orayı hiç duymadım demez mi? Dedik yine biz neyin peşindeyiz.!
İremin yanında siyahi,suratı asık,sinirli bir kadın oturuyor.Şuna sorayım mi dedi-Sor ne kaybederiz dedim.

Kadın tam bir iyilik meleği çıkmasın mı !Üşenmedi açık adresi internete girdi,baktı kalacağınız yerin durağı benim evimin orada,benimle inersiniz dedi.
Biz başımıza geleceklerden habersiz bu günü kurtardık diye sevinirken derin bir  ohhhhhhhhh çektik.

Yaklaşık 40 dklık otobüs yolculuğundan Tom and Jerrydeki bacakları gözüken kadın olduğunu düşündüğümüz ablamızla birlikte indik.

Kadınla birlikte otobüsten indik,başka bir yöne yürüyorken kedi gibi yapıştık,Çünkü etrafta hostel olabilecek hiç bir yer yoktu.
Bizim oteli aradı aradı  bulamadı,meğer bir apartman dairesini otele çevirmişler önünde oraya dair tek ibare zilinde otelin ismiymiş.Ondan bulamamışız.Zile uzun süre basmamıza rağmen kimse açmadı neyse zil bozuktur diye bozuntuya vermedik,biri apartmanın çıkış kapısından çıktı bizde içeriye daldık.Kadına teşekkür ettik ve gitti.

Sonunda bugünüde atlattık diye düşünüyoruz,sonuca çok yakınız ya hani.Apartmanın 2. katına çıktık ve hostelin ismini gördük.
İkinci ohuuumuzu da çektikten yaklaşık 5 dk sonra yıkıldık.Zile uzun süre basmamıza rağmen kimse yoktu,kapı duvardı.

İlk olarak tahminimizden geç gittiğimiz için sokakta kaldığımızı düşündük çünkü 16.00 son check-in saatiydi.Ve saat 19.00du.

Parkta mı uyucaz ya napcaz elimizde bavullar,roma merkezden uzakta,aç,yol iz bilmeyen kalacak yeri olmayan 4 madureydik.

Dışarı mı çıksak,Otel iletişim numarasını mı arasak?Taabi telefonumuz yurt dışına açık değil arayamayız,hepimiz dışarı çıksak bir daha apartmanın içine giremezdik.2 arkadaşı içeri bıraktık ben ve İrem dışarı çıkalım bir çaresini bulalım dedik.Aklımızda yapabileceğimiz hiç bir şey yoktu.

Ve o anda sanki bir şimşek çaktı,yanımızdaki dükkanın ismi İstanbul Kebab mııı!!!

Adamlar Türk olmayabilir çokta bu durumla karşılaştık fakat Türk olduklarını umarak Merhaba! deyip içeri  daldık. Hoşgeldin dediler.Tüm o nefret ettiğim Türkülerimizi o an da çok sevdim,verseler elime bir mendil Şemmame bile oynardım.
Gurbetçilerin sınırı geçtikten sonraki Türk topraklarını öptüğü gibi dönerleri öpecektim o an o derece.Bu kadar mutlu olma sebebim,bize yardım edecek tek kişi Türklerdi bunu biliyorduk,
Çünkü İtalyanlar;
1.İngilizce bilmiyor,
2.Sana yardım etmeleri için elimizde hiç bir sebebimiz yok :)

Dükkan sahibi döner istemediğimizi görünce bizi çokta umursamadı,ilk saniye bir yıkıldık ama o sırada içeriden Muhammed diye bir çocuk çıktı.Ne oldu diye?O gün orada Allahın sevgili kulu olduğumuzu anladım.Neden bu kadar abartınız başka bir otel bulsaydınız derseniz,bundan sonra İspanyaya geçecektik ve planlanan tüm bütçemiz buna göreydi.
Olayı Muhammede anlattık,Adam üşenmedi bizim otelin iletişim numaralarını arayıp İtalyanca olayı anlattı.Bu arama yaklaşık 20 dk sürdü.Biz arasaydık faturamızı düşünemiyorum.

Meğer olay çok farklıymış bizim oteli su basmış,oteli kapatmışlar :)Resepsiyonistte biz ararken markette alışveriş yapıyorum sonra arayın falan demesin mi.Biz orada ne durumdayız adamlar ne rahat.

Bu sefer Muhammed bizim mağdur olduğumuzu napabileceklerini sordu,yeni bir yer tarif ettiler orada kalabileceğimizi anlattı.Tabi biz yolu bilmiyoruz.Muhammet bizi oraya kadar götürdü.
B&B şeklinde inanılmaz tatlı bir odaya yerleştik.Tesadüf orada ki resepsiyonistin ismi Giovanniydi.Floransadaki otelimizin ismi.
Hayatımızda bu kadar sevimli birini görmemiş olabiliriz.Özellikle İtalya da :)
Biz ağzımızı açmadan Özür diledi istediğimiz bir şey olup olmadığını sordu.Kendinden bahsetti vs
O kadar berbat otellere alışmışız ve beklentimiz o kadar düşüktü ki ikram olarak kek,reçel,çay,kahve bisküvileri görünce birbirimize sarıldık.O odaya girince ayrı bir şok olduk çünkü çoook güzeldi.Üstümüzü değiştirip duş aldık ve yemeğe tabi ki İstanbul kebaba gittik.Yorgunluktan mı açlıktan mı yoksa minnet duygusundan mı bilinmez ama yediğim en güzel dönerlerden biriydi. Sonra çayı ikram olarak gönderdiler.Hayat hikayelerini anlattılar,istersek eğer hava limanına bırakabileceklerini söylediler,sohbet muhabbetle 1 saat geçmiştir.Türk olmanın en tatlı deneyimiydi.

Yer Bilgisi için buraya tıklayınız.

Birde böyle harika pideleri vardı tekrar görünce canım çekmedi değil :)
Eğer Via Nomentana Nuova a yolunuz düşerse,(ucuz konaklama için düşebilir ),İstanbul kebaba gidip karnınızı bir güzel doyurun Muhammede bizden selam söyleyin :)

Romada ki ikinci günümüz yakında bir sonraki blogta....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe